Bursa gezi notlarımdan..

Bayram tatilini Bursa’ da geçirdik, ve tatil dönüşü beni ve ailemi çok etkileyen bazı gezi notlarımı paylaşmak istiyorum bunlardan ilki, 

 

Sümerbank Merinos Yünlü Sanayi Dokuma Fabrikası Müzesi, 

müzeyi gezerken o kadar etkilendim ve üzüldüm ki anlatamam. Binlerce kişinin ekmek yediği en önemlisi Atatürk'ün hasta yatağından kalkarak gelip açtığı Sümerbank fabrikalarının kapatılması gerçekten içimizi acıttı.Dilim döndüğünce anlatmaya çalışacağım,

 

2 şubat 1938 de Atatürk, uzun yün anlamına gelen Merinos ismini koyduğu, 2 yıl 2 ay gibi kısa bir zamanda biten bu devasal eserin açılışını yapar, Şeref  defterine de şunları yazar.

 Bu eser, yurdun ve özellikle Bursa bölgesinin kalkınmasına ve milli ihtiyacın giderilmesine yardımcı olacak çok büyük bir yatırımdır. Hemen yanına da fabrikanın elektrik ve enerji ihtiyacını sağlayacak devasal bir santral kurdurmuştur.Merinos oldukça sosyal bir fabrikadır. Fabrika çalışanlarına özel  spor tesisleri ,iki adet sinema salonu vardır. Bu salonlarda ücretsiz olarak sinema,tiyatro ve konser etkinlikleri düzenlenmektedir. Merinos spor  kulüpleri birçok spor alanında şampiyonluklara sahiptir. Türkiye'nin ilk modern kreşlerinden biri de Merinos'ta hizmete girmiştir ve çalışanların çocukları burada ücretsiz olarak bakılmaktadır.O dönemlerde bu şartlara sahip bir fabrikayı günümüzde bile bulmak çok zor..

O aylarda hastalığının teşhisi konan Atatürk açılışta çok keyiflidir, 2 şubat 1938 tarihinde açılışı gerçekleştirilen bu dev kuruluşu kurdele kesmek yerine, altın anahtarla kapıyı açarak hizmete sunmuştur ve sarı zeybek oyununu ayaklarını yere vurarak büyük bir çoşkuyla oynamıştır, Sarı Zeybek filmindeki son görüntüler de bu güne aittir.

 2004 yılında kapatılan fabrika, Özelleştirme Yüksek Kurulu tarafından Bursa belediyesi'ne devrediliyor. 2011 yılında Bursa belediyesi tarafından alınan bir kararla  fabrikanın taşınmazlarından oluşan koleksiyonlardan Merinos Sanayi ve Tekstil Müzesi oluşturuluyor. Müze 4 salondan oluşuyor. Birinci salondan başlayıp 4. salondan çıktığınız zaman  yünün fabrikaya gelişinden iplik haline dönüşmesi, boyanması, kumaş haline getirilmesi ve dikimi gibi aşamaları ve makinaları görebiliyorsunuz.

Sümerbank dönemlerini benden daha iyi bilen annem o dönemlerde Sümer kalitesinin tartışılmaz olduğunu , basmasından, takım elbisesine, kumaş pantolonluklardan, yünlü kaşelere kadar her türlü kumaş üretildiğini ,aldıkları kumaşı yıllarca renkleri bozulmadan, yıpranmadan kullandıklarını,onunla büyüdüklerini anlatıyor.

Son yıllarda CUMHURİYET eserlerine ve ATATÜRK’ e karşı planlı olarak karalama ve yok etme kampanyaları sürdürülüyor, Ülkenin o yıllarda bulunduğu şartlar altında ve kısa sürede yaptığı ekonomik atılımlar küçümsenmeyecek ölçüde,

Ne yaparlarsa yapsınlar Atatürk’ün 20 .yüzyılın en büyük devlet adamı olduğu gerçeğini değiştiremeyecekler,

 57 yıllık kısa ömrünü devletine ,milletine adayan büyük liderin bizden istediği fikirlerine ve eserlerine sahip çıkmamızdır. 

Böyle bir fabrikanın desteklenerek çok daha iyi duruma getirilmesi gerekirken kapatılması gerçekten insanın içini acıtıyor..